Türkiye’nin ilk ve tek koçluk dergisi COACH Magazine 3. sayısı ile sizlerle. Dergiye https://lnkd.in/dGsT4Eu linkten, kurucumuz Özge Öğürlü'nün yazısına 68. sayfadan ulaşabilir ve buradan okuyabilirsiniz.

BU YAZI FIRSATA ÇEVİRİN!

Artık yaz başladı. Pandeminin gölgesinde dahi olsa yaz; havası, sıcaklığı ve doğası ile bize iyi gelecektir. İlk iki yazımızda beslenme alışkanlıklarımızın metabolizmayı nasıl etkilediğini tüm bilimsel yönleriyle anlattık. Bugün daha önce kısaca değindiğimiz 3 önemli unsuru detaylıca ele alacağız: Stres, Egzersiz ve Uyku.

Öncelikle günümüzün adeta bir parçası olan stres metabolizmamızda ne gibi etkiler yaratıyor bir bakalım: Stres anında vücudumuzda kortisol salgılanır – ki bu mutsuzluk hormonu olarak da adlandırılabilir. Yine metabolizmamız bu hormonu baskılamak için dopamin salgılar. Dopamin ise bizi yemek yemeğe yönlendirdiği gibi, kendisi de hızlı bir yağ depolama döngüsü yaratır. Aynı zamanda dopamin, stresi baskılamak üzere çikolata, fast-food gibi bizi mutlu ettiğine inandığımız besinleri tüketmeye daha çok iterek ilave bir kilo yapıcı prosesi harekete geçirir. Depolanan yağlar ise bölgesel yağlanmaya sebebiyet veren yağlardır, çünkü kortisol bu tür yağların oluşumunu tetikler ve yağlanmanın da kilo almaya metabolik etkileri daha önce bahsettiğimiz proses ile artarak devam eder. Stresin bölgesel yağlanmaya sebebiyet verdiği gerçeği bilimsel olarak da bu şekilde açıklanmaktadır.

Bazı insanların stresliyken yemeden-içmeden kesilmesi durumunu hepimiz biliriz. Ancak buna rağmen metabolik işleyiş bu şekilde sürdüğünden kilo almak veya bölgesel yağlanma kaçınılmazdır. Stresten uzak kalın demek oldukça zor, biliyorum. Ancak stres kaynaklarınızı tespit edip, elinizde olan imkanlarla mücadeleye başlamak için geç değil. Sizi strese sokan ortam ve çevrelerden uzak durarak başlamak, minik ancak oldukça büyük bir eylem adımı olabilir.

Stresi takiben hemen uyku konusuna değinelim: Uykusuzluğun ayrıca bir stres kaynağı olması yukarıdaki tüm metabolik sorunları yarattığı gibi kendi başına yarattığı sorunlar da göz ardı edilemeyecek kadar önemlidir. Yetişkinler için en az 7 saat olarak belirlenen ve kalitesi anlamında gece -karanlıkta- gerçekleşmesi önerilen uyku düzeni, daha az ve kalitesiz olması halinde açlık hormonlarının artmasına, tokluk hormonlarının ise azalmasına sebep olarak obeziteye zemin hazırlar. Uykusuzluğun stres ile olan ilişkisi ise yine hormonal olarak bağlantılıdır: stres hormonu olan kortizol gün içerisinde azalma eğilimindeyken, uykusuz olduğunuzda azalmaz. Son olarak uykusuzluk durumunda yeterli insülin salgılanmayarak daha fazla yağ depolanmasına yol açar.

Üçüncü ve en önemli konuya gelelim: Egzersiz. Bu çok önemli çünkü yukarıda bahsi geçen iki unsuru ortadan kaldırmaya imkan sağladığı gibi, başlı başına faydalarıyla sizi hem fiziksel hem de ruhsal olarak ‘iyileştirme’ etkisine sahip. Tabi egzersizin pandemi sürecinde ayrıca bir önemi olduğunu ve yaz aylarının bize sunacağı fırsatları kaçırmamamız gerektiğine de dikkat çekmek isterim.

Egzersiz yapmak öncelikle kortizol (stress) homonu salgısını düşürür ve yağların yakılmasıyla kas oluşumunu sağlar. Yağ yakımının kilo kaybı etkisinden daha önemlisi; kas oluşumu ile vücudumuzda meydana gelenlerdir. Kas hücreleri myokin salgılayarak bakın nasıl güzel etkiler yaratıyor metabolizmamızda:

·         * Beyinde yeni hücre oluşumu

·         * Beynin daha etkin çalışması

·         * Unutkanlığın önlenmesi

·         * Kilo ve enerji dengesinin sağlanması

·         * Yağ yakımı ve kanın temizlenmesi

Egzersiz yapmak denince; gün içinde yaptığımız minik de olsa tüm hareketlilikleri sayabiliriz. Bütün gün oturmak yerine, yerimizde ayaklarımızı oynatmak, yarım saatte bir sağa sola esnemek, 5 dakikalık ev/şirket içi yürüyüşler yapmak bile bu etkileri yaratmaya yeterli olabilir. Yeter ki rutin olmasını sağlayın. Sadece unutulmaması gereken nokta, egzersizlerin 2 gruba ayrılması: 1- Gün içinde aktif hareketler, 2- Esneme hareketleri. Bu detay önemli çünkü yukarıda saydığımız etkiler ancak iki tür egzersizin devamlılığı ile sağlanabilmekte.

Yazın daha fazlasını yapma imkanınız varken bu fırsatı kaçırmayın. Çok basit şekilde rutininize alacağınız egzersizleri şu şekilde özetleyelim: Günde en az 30 dakika aktif hareketler (yürüyüş-koşu-spor vb.), haftada 2 kez ortalama yarım saatlik esneme hareketleri (yoga-pilates vb.).

Egzersizler sonrası metabolizmanız seratonin salgılayarak size mutluluk hissettirecek, bu sayede uykularınız düzenlenecek, ayrıca dopamin hormonu salgılanarak stresinizi azaltacaktır.

Pandemi süresince en çok ihtiyacımız olan şeyin hareket olduğunu çok net gördük ve hatta buna hasret kaldık. Kimi zaman hava koşulları, kimi zamanda zorunlu kısıtlamalar ile evlerimizden çıkamadık. Ancak bahsedilen sürelerdeki basit egzersizler sizleri eski formunuza getirip onu korumaya kesinlikle destek olacaktır. Evde dahi yapma imkanınız olan bu egzersizleri yaz ile birlikte çeşitlendirebilir ve daha keyifli kılabilirsiniz.

Bu 3 unsurun farkında olup, hayatınızda olumlu birer alışkanlık haline getirmek için koçluğun anahtarlarını kullanın: hedef belirleme, motivasyon ve eylem adımları. Bu yaz hem beden, hem ruh sağlığınız için harekete geçmenin tam zamanı!